arçil olmak

(sabah sabah aklıma aniden gelen isim, arçil...)

arçil belki hayatından memnundu, abisi nereye gitse onu da yakınına alma şartı koşuyordu, belki de çoğu zaman çok fazla çalışmadan geldiği nokta onun için yeterliydi, ama sorarım size; arçil olmak nasıl birşey hiç düşündünüz mü? ben geçenlerde düşündüm, çok da hoş olmasa gerek. "elin gürcüsüne bu hayat yeter de artar bile" diyenler için soruyorum, elinde avucunda tek bir yaşamı olan, ve o yaşamı boyunca "şotanın kardeşi" olmaktan ileri gidemeyen, ya da ne yapsa bunu aşamayacak olan bir arçilin dramı nasıldır, ne acıdır...

izlediğim kadarıyla (ki pek de hatırlamıyorum, izlenim olarak biraz) çok da kötü topçu değildi arçil, ama şanssızdı, yükselen kardeşinin yanında ezilmeye mecburdu, çaresizdi.

arçil olmak kolay değil, allah sabır versin tüm arçillere.

bu arada arçil ne demek be? arçil. arçil. peeh isme bak

4 yorum:

dialethic dedi ki...

arcil'in dramini iyi yansitan bir fotograf bulmussun bu arada. bu yolda daha nereye kadar arcil?
bir dram serisi iyi olur.

Adsız dedi ki...

dram serisi çok iyi fikir, saol deniz

ilkay dedi ki...

şota arçil röportajı vardı bi tane. tribündeler, yanlarında "çevirmen". soru türkçe, şota ve arçilin cevap tükçe ama çevirmen tükçe'yi türkçe'ye çeviriyor. garip bişey. karadeniz fıkrası işte. yutubda falan olması lazım izlemediyseniz -ki sanmıyorum- muhakkak bi bakın.

neyse işte, resmi görünce direkt o geldi aklıma

Scatterbrain dedi ki...

ne tiplerdi be,abi sen de bi dram serisi yap.ben gölgede kalanlar serisi yapacam sanırım...