türkiye - çek cumhuriyeti


güncelden kaçmaya çalışıyordum uzun zamandır blog için; malum blog bu, haber sitesi değil. ama euro 2008 yazılarını yazayım ufak ufak, okul nedeniyle maçların yarısını izleyemedim nerdeyse, takip ettikçe yazayım artık

bu nasıl maç? ne kadar garip, gazlı, inançlı, işi zora sokmayı seven ve ondan bir şekilde sıyrılmayı da başaran bir milletiz. kötü oynuyoruz, 2 gol yiyoruz, ama üstüne yarım saat içinde 3 gol de atabiliyoruz. üstelik karşımızdaki takım da avrupanın tandemi en kuvvetli ekiplerinden birisi. çok acaipiz çok

maçın yıldızı maç sonunda rıdvan dilmenin de ısrarla belirttiği gibi ardaydı. bu kadar kendinden emin oynaması, en abuk top oynayıp en sıkıştığımız zamanlarda bile insiyatifi eline alması takdire şayandı. tuncay en az zararla maçı bitirdi, üstelik çok da ktü oynamadı. nihat goller dışında yoktu, servet yine müthişti. ve volkan, volkan, volkan... sen tüm maç yediğin gollere rağmen kalende sağlam dur, çeyrek finale dakikalar kala git kollere artizlik yap. çok acaipiz çok

maçları geriden gelerek çevirmek güzel tabi, ama dengesizliğimiz burda ortaya çıkıyor işte. en berbat takımdan gol yiyebiliyoruz, en güçlü takıma da gol atabiliyoruz. bu forvetlerimizin iyiliği yada defansımızın kötülüğünden kaynaklanmıyor, bizim maç içerisinde anlık ruh değişimimizden kaynaklanıyor. en olmadık hataları yapan da biz, en atılmayacak golleri atan da biz. biraz daha stabil olmak gerekli, şu çılgın türkler gazıyla daha ne kadar ilerleriz bilemiyorum

şimdi önümüzde hırvatlar var. tam dişimize göre bir rakip bence, sistemiyle, yapısıyla, total gücüyle. bu halimizle yarı finali görürsek bence büyük başarıdır. ama en zoru gruptan çıkmaktı, bu bile birşeydir diyorum

0 yorum: