hayat - 5


- düğünü yaptık. düğün sahibi gibi ordan oraya koşturmamın yanısıra piste atlayıp halay bile çektim. halayı da çekmeye başladıktan sonra öğrendim; iki adım, önce sol sonra sağ ayak falan. liseden ve üniversiteden bir dünya adam ordaydı, çoğunu da görememişim uzun zamandır, öpüştük, konuştuk. düğün sonu ise eskihisarda rakı-balık, sohbet. eve döndüğümde ise yatağa çöktüm. manyak gibi oynamışım, fazlası zarar

- düğünde bir baktım, padişah gibi oturmuş masaya, halil toru!. halil toru ki bundan 5 sene evvel cemaat aleminin genç yeteneğiydi, üniversitenin ilk ayında evsiz kalan beni tutup cemaat yurduna yerleştirmişti. 1 gün sonra atıldım ordan. girişte bir form verilmişti bana, boşlukları doldur şeklinde. "hangisini okursunuz? a) nazım hikmet b) necip fazıl ... şeklinde şıklar da vardı. dayadım komüniz ideolojiyi form'a, inadına gider yapmıştım. komünist olduğumdan falan değil, düşmanlığımdan da değil, yaptıkları ayrımdan. ertesi gün kapı dışarı edildim. okulda ise halil toru' ya gözükmemeye çalışıyorum, çocuğa ayıp oldu diye düşünüyorum, yüzüne bakacak halim yok. ilk karşılaşmamızda gelip benden özür dilemişti, mahcup yüzü hala hafızamda. hayatta inanç, ideoloji ayrımı önemsiz, güzel insan her zaman güzel insan işte

- prison break izliyorum seri halde, gecede 3-4 bölüm atıyorum. lost ise beklemede, en son sezon 4 bölüm 9'u izledim, biraz beklesin, harareti geçsin, terini atsın. önemli şeyler bunlar

- tanju okan full mp3 bulmak lazım bir yerden, havalar ısındı, kavun da çıkar piyasaya. tekirdağı sahipsiz bırakmak olmaz

- kolonun sağ üst köşesini de değişken tutmak kararı aldım. ama peter hammill hala taçsız kral, ona lafımız yok tabi ki

- bugün pes2008 oynadık, almanları alıp hallaç pamuğu gibi attım ortamı. bu da bana gideceğim almanya gezisini hatırlattı, almanyaya gidip çılgın atacaktım, pasaportumu bile almıştım. gezi dediysem iş için, pasaport masrafının benden çıkması da cabası. sonra işten kovuldum. napıcam ulan ben şimdi bu pasaportu? hayat hiçbirşey için umutlanmaya gelinmeyecek kadar değişken bir yapıda. kovulduğum günün öğleni de netten laptop bakıyordum mesela. neremde patlardı acaba o laptopu alsaydım?

- "... aşkta meydana gelen şaşılacak durumlardan birisi de sevenin sevgilisine boyun eğmesidir. aşık, kendi şahsiyetini, karakterini sevdiğinin karakterine zorla bağlar. nice hırçın, söz anlamaz, dikkafalı, inatçı, gururlu, huysuz kimseler aşk rüzgarlarını içine çeker çekmez aşk denizine daldılar, içinde dolaştılar. bükülmez huyları yumuşadı, zorlukları kolaylaştı, keskin bıçaklar köreldi, kibirleri alçakgönüllülüğe dönüştü. bu konuda bir şiir yazdım..." ibn hazım/güvercin gerdanlığı

0 yorum: